“Katar’la Yapılan Su Anlaşmasının İçeriği Açıklansın”
Samsun Çevre Platformu(SAMÇEP) tarafından Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Katar Devleti Hükümeti Arasında Su Yönetimi Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı’nın içeriğinin açıklanmaması ile ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
SAMÇEP tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Katar Devleti Hükümeti Arasında Su Yönetimi Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı’nın içeriğinin bilinmiyor. Her alanda yaşanan özelleştirmeler ve yerli ve yabancı sermayeye satış süreci bizleri “su” anlaşması konusunda kaygılandırmaktadır.
Suyun meta haline getirilmesi sonrası, artık su politikaları uluslararası pazar haline getiriliyor. Bizler Ekoloji Birliği olarak suyun yaşamın tartışmasız ana maddesi olduğu bilinciyle hareket ediyoruz. Su ticari meta olarak kullanılamaz.
Bu nedenle Katar’la yapılan “su anlaşmasının” içeriği bir an önce açıklanmalıdır. Türkiye sularının üzerinde Katar’ın etkinliğin artırılması kabul edilemez. Halkların suya ulaşımı kolaylaştırılması gerekirken bu tür anlaşmalarla zorlaştırılmaktadır. “Yapılan anlaşma “yeraltı suları, su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi, su kalitesi, arıtma ve gıda güvenliği” gibi vurgular geçse de bu zamana kadar deneyimlerimizden biliyoruz ki, “arıtma, geliştirme, koruma” iddialarının arkasından yeni saldırılar gündeme geliyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan “Bu mutabakat zaptı, sadece iki ülke arasında su yönetimi alanında deneyim ve tecrübelerin paylaşılması ve bilgi alışverişini mümkün kılacak bir metindir. Bu imzalanan metin, iki ülkenin birbirinden su temini, su nakli, suyun paylaşılması ve benzeri hususları içermemektedir” açıklaması yapılsa da anlaşma metni yayımlanamamaktadır.
Bu anlaşmasının içeriğinde neler var? Katar’ın Türkiye’de toprak alması, şirket satın alması yanında yeni anlaşmalar kuşkumuzu artırıyor. Ayrıca açıklanan verilere göre Türkiye barajlarındaki su seviyesi yüzde 35 seviyelerine düşmüş; kuraklık tehdidiyle karşı karşıyayız. Türkiye’nin su fakiri ülkeler arasında olduğu da biliniyor. Yaşamsal öneme sahip su politikası stratejik öneme sahiptir. Su hem ekolojik denge hem de biyoçeşitlilik bakımından da vazgeçilmezimizdir. Ciddi planlamalarla tüm canlıların yaşam hakkına saygı çerçevesinde değerlendirilmeli ve kesinlikle ticaret haline getirilmemelidir.
Halkın suya erişimi gün geçtikçe azalırken yapılan anlaşmanın içeriğinin açıklanmaması anlaşılır değil. Ekoloji Birliği olarak suyun ticarileşmesine; HES, JES, nükleer ve termik santraller ve maden çalışmalarıyla suların kirletilmesine karşı mücadele ederken Katar’la yapılan anlaşmayla yeni tehlikelerle karşı karşıya kalacağız. Anlaşmanın içeriği açıklanmalı, suyun ticarileşmesine izin verilmemeli.
SU, YAŞAMDIR; SATILAMAZ.”