Prostat sadece insanlarda ve bir iki memeli hayvanda mevcut olan ve üreme sağlımız için elzem bir organdır. Erkeğin üremesi için gereken semen denilen sıvının bir kısmını oluşturur ve spermlerin üreme yeteneğini kazanması ve koruması işlevini görür. Halk arasında yıllarca “prostat olmuş” şeklinde yanlış bir ifade vardır ve bu yazıda prostatın bir canavar olmadığını masum bir organ olduğunu anlatmaya çalışacağım.

Prostat normal boyutları yaşla birlikte değişim gösterir yaşla birlikte doğal olarak hacmi artar genel olarak 30 gr’dan daha az olması normal kabul edilir. Fakat bu cümle birçok erkeğin aklını karıştıran bir tanım ve cümledir. Nedeni prostatın hacminin direk bir hastalıkla ilişkilendirmesi yanılgısıdır. Prostat hacminden bağımsız olarak şikayete neden olabilecek hastalıkları olan bir organdır. Yani bazen 150 gr prostat usulca dururken bazen 45 gr prostat hayatınızı karartabilir. Gözlemlerime göre erkekler prostatın en çok hacminden korkuyorlar onu referansla hasta veya iyi olduklarına kanaat getiriyorlar.

Prostatın en sık görülen hastalığı BPH (iyi huylu prostat büyümesi) 40lı yaşlarda % 10 , 50li yaşlarda % 25-30, 60lı yaşlarda %50 70li yaşlarda %70 oranında görülür. Bu yüksek oranlarda görülmesine karşın şikayeti olan hastalık şekline dönüşmesi neyse ki çok daha azdır. Şikayetten bahşetmişken ne gibi şikayetler yapar sorusunu sorduğunu işitebiliyorum. En yaygın şikayetler; işemede zorlanma, çatallı işeme, işerken yanma, işemeye başlamak için zorlanma gibi tıkanıklık nedenli şikayetlerdir. Bu şikayetler yavaş yavaş gelişip yavaş yavaş artabileceği gibi aniden de ortaya çıkabilir. Prostatın bu hastalığı tedavisi mümkün olan sadece hayat kalitesini bozan sadece çok ihmal edilirse böbreklere zarar verebilen görece masum bir hastalıktır. Erkeklerin sandığının aksine ölümcül ve cinsel yaşamı olumsuz etkileyen bir hastalık değildir. Tedavisinde genelde birkaç çeşit ilaçla bütün şikayetler geçirilir geçmezse 1 gün hastanede yatış gerektiren kapalı ameliyatta en kötü ihtimalle tedavi edilebilir. Bu nedenle iyi huylu prostat büyümesi ( BPH) korkulacak bir durum değildir.

Prostatın diğer yaygın görülen hastalığı biraz daha yaramazdır adı da Prostat Kanseridir. Kanser kelimesini okuyunca herkesin irkildiğinin farkındayım ama; bu masum organın kanseri bile diğer kanserlerle kıyaslandığında çok masum sayılır nedenlerine şimdi değineceğim. Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türüdür. Çoğu zaman hiç şikayet yapmaz. Genellikle herhangi bir şikayetle üroloji doktoruna gittiğinizde yapılan tarama testleri ile tesadüfen tanı konulur. PSA denilen bir test ve yapılmasından korktuğunuz parmakla muayene ile tanısını koyarız. Tanı koyma işleminin ikinci can sıkıcı kısmı ise lokal anestezi altında yapılan biyopsidir. Bu biyopsi bizi kesin tanıya götürür ve bundan sonra ne yapacağımızı belirler. Tanımızı koyduktan sonra hastaların çok büyük bölümünü tamamen bu kanser hastalığından kurtarabileceğimiz yöntemlerimiz mevcut. Yanlış duymadınız sizi bu hastalıktan tamamen kurtarabiliyoruz hem de çok büyük oranda. Ameliyat ve Radyoterapi prostat kanserinin kesin tedavisini sağlayabiliyor. Yine çok büyük oranda tedavi öncesi veya sonrası kemoterapi gibi ek tedavilere gereksinim duymuyoruz. Fakat bu dediğim durum sizin 45 yaşından sonra düzenli tarama yaptırmanız ve bizim prostat kanserini bu taramalarda erken teşhis etmemizle mümkün ancak.

Özetleyecek olursam prostat bir organdır iki tane yaygın hastalığı var biri asla ölümcül değil sadece şikayetleri ile hayatı zorlaştırır diğeri ise çok ihmal edilmediği ve tarama testleri düzenli yaptırıldığı takdirde kanser olmasına rağmen ölümcül sayılmaz. Bugünden tezi yok hemen gidip PSA baktırın, üroloji muayenesi olun ve prostat hastalıkları için endişe etmeyi bırakın.

Sağlıcakla kalın…

UZM. DR. OSMAN ÇELİK

http://www.drosmancelik.com